Lilypie Kids Birthday tickers

22 Aralık 2008 Pazartesi

KAR BEKLERKEN...


Karlı bir aksamdı

Ankara da Son kez elele yürümüştük

Bitmesin istediğim yola kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık...

Yazarsın bana demiştin bende yazarım sana sık sık,


Ağlıyordum,

Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı

Elimi daha sıkı tuttun

Anlıyordum

Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim...


Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,

Kelebekleri kitap arasında kurutma,

Sık sık fotoğraf çektir yolla bana,

Kitaplarım sana emanet, incitme kimseyi, kin büyütme kalbinde beni bekle...


Yol bitti gidiyordun artık,


Gittin!

Sokakta gördüklerimi filmdeki aktörleri sen sandım bir süre,


Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye,


Kitaplarını okudum kelebeklere dokunmadım,


Öğrendiğim çicek adlarına yenilerini ekledim,


En çok fesleğeni, çoban heybesini, aksam sefasını sevdim.


Seni beklerken çok sey öğrendim,


Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam


Nasılsa bulacaktır seni diye her görüşümde aynı güçle seslendim;




Uçak babama selam söyle,


Beni kötü rüyalarımdan uyandıran, sevdiğim ilk adam bir bilsen!


Seni nasıl özledim.


Kar yağıyor şimdi otuz yaşım bitti.


Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri,


Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;


Selamını aldım babacığım

Kin büyütmedim kalbimde,

Küçük kızının gözleri;

Hala senin çiceklerinde.


Uçak!





Babama selam söyle....




İCLAL AYDIN



19 Aralık 2008 Cuma

"ALO"

Telefonu açar açmaz “alo” deriz ama niye bu kelimeyi kullandığımızı bilmeyiz. Hergün kim bilir kaç kez kullandığımız bu sözcük, gerçekte telefonun mucidi İskoç Graham Bell’in sevgilisinin kısaltılmış adı.
Sevgilisinin tam adı: Allessandra Lolita Oswaldo.
Bell, 1876’da telefonu icat edince ilk hattı sevgilisinin evine çeker. Telefon çalınca arayanın sevgilisinden başkası olmayacağını bildiğinden açar açmaz “Allessandra Lolita Oswaldo” der. Daha sonra bu ismi kısaltır ve “ALO” demeye başlar. Sevgilisi Bell’in deneylerinden sıkılıp onu terk eder.O sırada telefon hatlarının sayısı giderek artar. Bell’i başka insanlar da arar.Fakat O telefonu her çaldığında sevgilisi sanarak “ALO” der ve herkes ondan duyarak alo demeye başlar.Bu elime o günden günümüze kadar gelir.

14 Aralık 2008 Pazar

YASEMİN'İN ÇİÇEKLERİ

İlkokuldayken okuma parçalarında ya da sorularda kullanılan isimlerde hiç Yasemin geçmezdi.
Her isim olurdu.
Ama Yasemin olmazdı. (Ben de ismime hayran:) :) )

Birgün Türkçe kitabındaki okuma parçalarından birinde YASEMİN'İN ÇİÇEKLERİ vardı, okuma parçası olarak.

Sanıyorum ilkokul 3.sınıf Türkçe kitabıydı.

Çok sevinmiştim.

YASEMİN'İN ÇİÇEKLERİ.


Bunlar da benim evimdeki çiçeklerden bazıları. Çok severim çiçekleri. Ekmeyi, dikmeyi, sulamayı. En çok ta büyüdüklerini izlemeyi severim.

Küçücüktür birgün önce baktığınızda ama birgün sonrasında yemyeşil tazecik bir filiz belirir.

Yeni bir hayat, umut verir insana.

Ben çiçeklerin yapraklarını da çok severim. Değişik yapraklı çok güzel çiçeklerde var mesela. Beyaz-yeşil karışımı, kırmızı- yeşil karışımı ebruli sanat eserleri. İzledikçe, kokladıkça, dokundukça doyamam. Rabbim cennet nasıl bir yer diye geçiririm aklımdan. Güzelliklerin en güzeli nasıl bir güzel diye merak ederim, Yaradanı düşlerim.

Ben çiçekleri çok severim.
Çiçekleri seveni de severim.
En çok ta çiçekleri varedeni severim.
















Bu ikisi de ana kız aslında bakmayın böyle farklı durduklarına:) :)
İlk halini bir çiçekçiden almıştım. Sonra kurumaya yüz tutunca tohumlarını çimledim, kızı böyle doğdu. Sanırım biraz babasına benzedi:)
İsimlerini kadife çiçeği olarak biliyorum.

Bu da geçen sene yavru olarak Koçtaş'tan aldığımız salon çiçeği. İlk günlerde sararıp solmuştu ama şidilerde maşallahı var, yerini pek bir sevdi, büyüdükçe büyüdü serpildi.










Daha başka çiçeklerim de var.( Hem gerçek anlamda hem mecaz; hani okuldakilerde var ya:) :)

11 Aralık 2008 Perşembe

Çocukta Dil Gelişimi Evreleri


Ağlama Devresi: (0-3 ay)


Bebekler ağlarken çeşitli sesler çıkarırlar. Bu sesler ileride konuşmada kullanılacak seslere temel teşkil eder. Bu dönemde bazı ünlü ( o,u, a) ve ünsüz( n, g, m) sesleri ağlarken, esnerken, çığlık atma sırasında, homurdanma şeklinde çıkardıkları görülür.



Babıldama Devresi: ( 3-6 ay)


Bebekler bu aylarda ünlü ve ünsüzleri birlikte çıkarmaya başlarlar. Örneğin baba, mama,dede gibi. Bu sesler ilk kelimeleri oluşturaya başladıktan sonra da devam edebilir.



Çağıldama (heceleme) Devresi: ( 6- 12 ay)


Bebeğin konuşma ile ilgili organlarının oluşması ile bebek artık ilk hecelerini çıkarmaya başlar. Bir yaş civarında ilk kelime ortaya çıkar.Bu dönemin sonlarına doğru artık çocuklar kendi ana dillerinin vurgulamalarına benzer tonda sesler çıkarırlar.



Tek Sözcük Devresi: ( 1-2 yaş)


Konuşma açısından kritik bir dönemdir. Bu dönemde çocuğun ilgisi konuşmadan çok çevreyi keşfetmeye yöneliktir. Çocukların çıkardığı tek sözcükler önce çok anlamlıdır. Bir sözcükle pek çok şeyi anlatmaya çalışırlar. Bunun başlıca sebebi çocukların nesnelerin adlarını bilmemeleridir.



Kelimelerin Birleştirilmesi Dönemi: ( 1,5 – 2 yaş)


1,5 – 2 yaş arası çocuklar iki kelimeyi arka arkaya söyleyerek cümlecikleri kurmaya çalışırlar. 2 yaşından sonra ise iki kelimeyi birleştirerek basit cümleler kurmaya başlarlar.


2,5Yaş civarında kelime hazineleri ortalama 300 civarındadır ve gramer yapısı da hızla gelişmektedir. 2,5-4 yaş arasında sürekli soru sormak ve konuşmak ister. Bu dönemde çocuk çok şey söylemek isteyip de sözcükleri hemen bulamadığı için zaman zaman konuşmanın akıcılığında tutulma görülebilir.Zamanla 3-4 yaş ve daha fazla kelimelerle cümleler kurabilen çocuklar, 5 yaşında artık duygularını,isteklerini rahatça ifade edebilecek, karmaşık bir gramer yapısını kullanabilecek duruma gelmişlerdir.Fakat yine de çocuklar arasında bireysel farklılıklar görülebilir.


Dil gelişimi hususunda ana babaların şu hususlara dikkat etmeleri gerekir: · Çocukla bol bol konuşunuz ve sizi dinlemesini sağlayınız. · Çocuğu konuşturunuz ve dinlediğinizi hissettiriniz. · Konuşma hatalarını anında düzeltiniz ama asla zorlamayınız. · Çocukla birlikte bol bol kitap okuyunuz.


Çocuk Edebiyatı/Mustafa Ruhi Şirin

8 Aralık 2008 Pazartesi

GÜLEN YÜZLER OLSUN


İçimizdeki tüm güzelliklerin ortaya çıktığı,
kalbimizin dolup dolup taştığı,
mutluluktan kabına sığamadığı,
yeşillerin en yeşil baharların en taze olduğu,
yavruların ana kucağına sokulduğu,
anaların yavru özlemini dindirdiği,
göçenlerin rahmet edildiği,
sofraların bereketlendiği,
hüzünlü, buğulu gözlerin güldüğü,
merhametin bol olduğu,
şükrün çok olduğu,
gariplerin hatırının sorulduğu,
umutların dirildiği,
cennetin kokusunun duyulduğu,
kırgınlıkların unutulduğu,
sevgilerin damla damla çoğalıp deryalar olduğu,
gidilen yolun sonunda yarin olduğu,
açılan ellerin dolduğu,
verilenlerin kabul olduğu,
çiçek çiçek miss gibi,
güzelliklerin en güzeli gibi
GÜLEN YÜZLERİN OLDUĞU BİR BAYRAM OLSUN.

4 Aralık 2008 Perşembe

ÇİLEK TOHUMUM








Çilek Tohumu


Ben hayatımda hiç çilek tohumu görmedim.

Bu yüzden sana bir ad verseydim Çilek Tohumu derdim.

Senin gibi güzel olduğunu hayal ederek

Kalbimi verirdim ona

Ruhumu bağışlardım önünde

Senin düşlerimdeki Çilek Tohumu olduğunu hayal ederek!

Bora Eke