Lilypie Kids Birthday tickers

27 Nisan 2008 Pazar

NASILIM?


-Nasılım?
Nasılım, sorusuna cevap alamayan Burak, kendi kendini incelemeye karar verir.
Sağına soluna, boyuna posuna dikkatle bakar, kararını verir.
Fena değilim yahu derken birden, annesinin sevgi saldırılarıyla karşı karşıya kalır.



-Anneee, lütfeeen kaçacak yer kalmadı anne.


Anne, yavrusunun aşkıyla dolu, bir ısırık almak için Burak'ın etrafında dönmektedir.


Onun mis gibi kokusunu içine çektikçe, yavrusuna olan sevdası gitgide artmakta, dayanılmaz olmaktadır.


Hele o boncuk gözleriyle bakıp "ANNİİİ" deyen Burak annesini daha da koyu bir sevdanın içine itmektedir.


Geçen zamana sokaktan gelen aşk şarkıları ve baharın mis gibi kokusu da eklenince AŞIK MAŞUKa kavuşamamanın korkusunu yüreğinin en derinlerinde buruk bir acı gibi sızı sızı hissetmektedir.


Yavru kuşun(MAŞUKUN) ilk gülücüğünü ve tatlı bir bakışını gören ANNE KUŞ(AŞIK) o büyük anın, mucizenin vaktinin geldiğini anlar.


VEEEE....


İşte olmuştur, beklediği, özlediği, hayalini kurduğu minicik, tatlıcık, ballıcık sevgilisi kollarındadır.


Onu bağrına basarak sımsıkı sarar, mis kokusunu doya doya içine çeker.


MAŞUKun "ANNİİİ" deyişi ile AŞIKın "YAVVVRUUUUM" nidaları birbirine karışır.


Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine, darısı tüm sevenlere....


.................................................SON............................................



18 Nisan 2008 Cuma

ANNE BEN HAZIRIM, YA SEN?

_ Herşeyi almak zorunda mıyız anne?
Bak ben hazırım, hadi nolur çabucak çıkalım, gezelim.
...............
Herşey herkes hazırmış gibi görünse de tam çıkış anında şunu da almadık, bu da lazım derken bir bakıyorum bizden çok eşya olmuş heryer.
Ama almasan da olmuyor.
Acıkırsa, susarsa, üşürse...
Bütün bunları değerlendirmek gerekiyor.
Yanımızda enaz 2-3 bez oluyor.
Yedek kıyafet(ya kusarsa, kirlenirse...)
Hava sıcak olsa da ince bile olsa battaniye.
Tabi yiyecek(muhallebi,kraker, süt.)
Ve su.
Islak mendil, peçete.
Oyuncak.
....
Bütün bunlara ilaver bile oluyor çoğunlukla.
....
Hazırım derken birşey geliyor aklıma.
Dön Yasemin dön.
Burak ta şaşkın ve telaşlı bir şekilde peşimde koşuşturuyor.
O kadar çok sezinliyorki benim ruh halimi; en ufak bir panik halim, sesimin tonu, herşeyimden etkileniyor.
Anne olmadan önce söylenseydi sanırım bu kadar anlamazdım.
Ben mutluysam ve huzurluysam bakıyorum O da gayet huzurlu.
Eğer biraz bile olsa stresliysem hemen bir mızırdanma hali başlıyor.
.....
Misafir beklerken özellikle hazırlık yaparken biraz da herzamanki ilgiyi bulamamanın tesiri ile kucağa gelmek istemeler, gereksiz ağlamalar oluyor.
......
Yanına oturup sakinleştiriyorum, oyunlarına eşlik ediyorum.
Kendi kendine oyunla meşgul oluncaya kadar bırakmıyorum böyle durumlarda.
Ama epey vaktimi alıyor.
Tam işler sıkışmış, pastalar hazırlanıyor, ben o esnada Burakla oyun oynuyorum.
.....
Bazen çok gülüyorum halime.
Bir tarafta pudingler, yufkalar serili, bir tarafta legolar, arabalar... Burak ve ben, hamurlu ellerimle.
Misafirler hamurda olsa yiyecek kömür de olsa.
Evin bebeği de kralı da Burak, isterse, izin verirse tamam, O istemezse yok.

13 Nisan 2008 Pazar

YAVRU KUŞUMA YUVA

Analar tahtını yaparmış bahtını değil, derler ya.
Böyle düşününce içim darlanıyor.
Yavruma nasıl bir gelecek bırakabileceğim/bırakabileceğiz?
..............
Herşey bir yana onun gelişiminde ne kadar etkili olabileceğiz?
..............
Dünyada ne olaylar neler oluyor?
Acaba ne günlere kalacağız?
.............
Herşey gitgide bir olumsuzluğa sürükleniyor.
.............
Az önce haberleri izledim, içim daha bir karardı.
Gerçekten küresel facialar var.
Rabbim sonumuzu hayır etsin.

6 Nisan 2008 Pazar

BİZE TONGUÇ GELDİ

Cumartesimizi şenlendirenler... Tonguç... Tonguçun annesi ve Zuhal Teyzemiz...
Oğlumun kardeşi Tonguç. Diğer tüm bebeklerden çok daha farklı seviyoruz Ahmet Emin ve Tonguç'u.
Hamilelik dönemlerimizi beraber yaşayıp bebeklerimizi beraber bekledik belki bunun da etisi vardır.
...........
Zuhal teyzemizi zaten çok çok seviyoruz.
Çok özel bir insan.
Hani nasıl anlatsam:
Öyle bir olgunluğu, edebi var ki.
Olaylara yaklaşımını ve tavrını çok seviyorum.
İnsanların kalp güzelliği yüzüne vurur sözünün bir gerçeği.
Gerçi kalbinin güzelliği yüzünün güzelliğinden kat kat daha güzel bence.
İnşallah bahtı da huyu gibi yüzü gibi güzel olur.


Tonguçumuzun güzel gözlerini yakınen göstermek isterdim ama o karmaşada çekebildiğim kadarı böyle. Çok tatlı yaa. Tam bir çakır..
.......
Burak o gün sınırları zorladı. Koştu, coştu...
Normalde bir iki tur sonra yoruluyordu ama o gün.... sabahtan uyumadı, doğru düzgün bişey yemedi, öğlen uykusu da yok ama çılgınca koşuyor.
......
Tabi misafirleri uğular uğurlamaz daldı uykuya.
Canım yavrum...
Güzel oğlum....

2 Nisan 2008 Çarşamba

ÜÇ PALYAÇO YANYANA

Geçenlerde evimizin yanına market açıldı.
Yakınımızda marketimiz yoktu.
Haftasonu yapıyoruz alışverişi ama bazen bişey lazım oluveriyor.
Bir küçük bakkalımız var ama onda da her aradığımız olmuyordu.
Bu bizim için çok çok iyi oldu.


Haftasonu evde pineklerken bir coşkulu konuşma ve mehter marşı ile irkildik.

Meğer marketimiz açılış yapıyormuş.

Kendimizi sokağa attık hemen.

Çok güzeldi, mini konser gibi. Hele birtanesine hayranım. FETİH MARŞI sanırım.... FATİHİN İSTANBULU FETHETTİĞİ YAŞTASIN... diye devam ediyor. Çok güzel..

............

Palyaçolar Burakla pek ilgilendiler ama Burak pas vermedi niyeyse.

Pek havasında değildi.

Azcıkta uykusu gelmişti sanırım ondan.

...........

Marketimizin adını pek beğenmiyoruz ama olsun.(TOKMAR)

Önemli olan içerik:)

...........

Marketimize hayırlı işler, bol kazançlar diliyor, eve de sipariş getirirlerse daha da memnun olacağımızı belirtelim istiyoruz.

O kadar raklam yaptık yani......