Lilypie Kids Birthday tickers

11 Eylül 2010 Cumartesi

BİRİNCİ SINIF


İkinci kez yeniden birinci sınıf okutacağım, heyecanlıyım:)
İlk iki ay zor ve ilginç günler bizi bekliyor. Sonra daha da kolay olacaktır inşallah.
İdare snıfları ve öğrencileri kendisi belirlemiş çok sinir oluyorum. Adil olması için hiç değilse kura ile seçilmeliydi bizim gözümüzün önünde ama .......
Öfff ya neden heryerde ve her zaman haksızlık yapılabiliyor.
Neyse Allahın adaleti herşeyi ve herkesi kapsar. Nasılsa bir zorluk varsa bir kolaylık ta vardır, diye içim rahatlıyor.
.......
Geçen sene mezun ettiğimiz öğrencilerden tüm beşlerden 5 öğrenci sınavı kazanmış, ikisi benim sınıfımdan. Çok sevindim. (DPY sınavı, tüm sınıfın girmediği ekonomik sıkıntısı olan ailelerin çocuklarının girdiği bir sınav)
.......
Yine başarılı ve ahlaklı öğrenciler yetiştirmeye adayım. Heyecanlıyım.
Enerjiye çok ihtiyacım olacak:)

22 Ağustos 2010 Pazar

Davulcu geldi=> Güm güm güm:)

Ramazan geldi. Manevi bir rüzgar esti bize doğru. İçimiz serinledi.

Bu kocaman davul bizi yoldan çıkaran ikinci BÜYÜK sebep oldu:)))))

Malzemelerimizi aldık elimize.


Başladık çalışmaya.




Çalıştıııık , çalıştık.










Veee güzel bir sonuç.




Tabiii ki en güzel sonuç: YAVRU KUŞUN MUTLULUĞU.
Uyanamayan varsa gelelim:))))))))))))







19 Ağustos 2010 Perşembe

EDİRNELİYİM VESSELAM:)

Ayçiçek tarlaları en güzel fotoğraf fonu tabi bizim için , kullandık. Burak beyin foto çekme/çektirme isteği de yerinde olunca oluyor. Yok eğer istemezse ne yapsak ikna etmesi mümkün olmuyor.

Aslında bu ikna etme mevzuunda kendisi çok baişarılı. Daha doğrusu ısrar etme konusunda. Birşeye taktı mı vazgeçirmek unutturmak mümkün değil, mırıl mırıl mırıl beni bezdirene kadar uğraşıyor.
Kendi kendime yapmıycam diyorum, ısrar etse de yapmıycam ama bazen ve hatta çoğunlukla pes ediyorum. Bu işin sonu nereye varacak onu da bilmiyorum.

ZOR İŞ VESSELAM:)

7 Ağustos 2010 Cumartesi

MAVİŞİM...

Üç senedir yemeyip içmeyip, gezmeyip tozmayıp, çılgınca dersane ve okul yollarında koşup, kendini feda eden güzel yeğenim hedefine ulaştı.

Canımmmm....

Bizleri çok mutu ettin. Özellikle öğretmen teyzeni çok gururlandırdın.

Haberi birlikte almış olmamız ayrıca bir mutluluktu, yanında olup gözlerindeki mutluluğu okumak ayrıca güzeldi.

DİLERİM,
Hayatın hayırlı bir yoludur bu okul senin için,

DİLERİM,
Daha nice hayırlı kapılar açman için bir anahtardır,

DİLERİM,
En güzel anıların, tatlı düşlerin yuvası olur bu okul,

DİLERİM,
Bilgine bilgi kattığın, BİLGE olduğun yer olur,

DİLERİM,
Kalbin huzur bulur,

DİLERİM,
Güzel bir mesleğin ilk adımı olur,

DİLERİM,
Alenin gurur kaynağı olur,

DİLERİM,
Gülen gözlerinin neşesi olur.

TEBRİK VE TAKDİR EDEREK ÖPÜYORUM SENİ .........MELİSA BİLGE DİNÇER........

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Dalları Bastı Kiraz

Aradan aylar hatta mevsimler geçmiş. Zaman ne çabuk ne hızlı geçmiş... Ah giden ömürden gitmiş. Geçsin ama bitmesin ömrümüz; mümkün mü?

........
Burak görüldüğü üzre büyüdü bir hayli. Kendi tabiriyle "Ağaç gibi büyüdü"
Artık bedensel büyümenin yanında,sosyal,ruhsal yönden de büyüyor. Özellikle de sosyal yönden fazlaca büyüyor.
...
Tanıyıp tanımadığı, arkadaş, dost, yabancı, aşina.... hiiiç önemli değil. Onun için herkes DOST.
Herkesle bir bağlantı kurma yöntemi var kendince. Öylesine de rahat ki bunları yaparken. Bazen şaşırtıyor beni ve etraftaki herkesi.
.........
Bugün pazara gittik birlikte Çarşamba- Fatih.
Buraklı pazar çok ilginçti tabi. Üstelik konuşacak bu kaadar kişi ve üzerine konuşacak bu kadar çok şey varken:) Sucu oldu bir ara SOĞUUUUUUK SUUUUUUUUU diye bağırdı.
Bir ara huysuz oyuncak isteyen ağlamaklı bebek.....
Bir ara annesinin yardımcısı oldu....
Bir ara uyuklayan kedi......
Bir ara simitçi arayan arayıp bulamayan kuzusu........
Normalde yemediği herşeyi yemek isteyen bir oburcuk olarak bile çıktı karşıma bir ara.
.........
Tatilde olmanın keyfiyle gezdik pazarı, acelesiz.
Tek sorun sıcaktı.
.....
Ama Çarşamba pazarı çok ucuz kardeş. Tam bir pazar yani. 1 liranın ne kıymetli olduğunu hissettim bugün:)

SEVGİYLE

13 Ocak 2010 Çarşamba

KARDAN ADAM YAPALIM

Geçenlerde gece yağan karı görünce Burak hemen bağırmaya başladı:
_Anne hadi kardan adam yapalım.
Oysa yağan kar ne yerde kaldı,ne elde. Eridi gitti.
Yumurcaktan arkadaşımız Kayyu'dan öğrendik tabi biz bu kardan adam yapmak için her gün pencerenin önünde beklemeyi.
....
Çocukluğum kar yağışının bol olduğu(Edirne) bir memlekette geçtiğinden hiç aklıma gelmezdi karı özleyeceğim.
Ama özlüyoruz ve bekliyoruz.
Herşey zamanında güzel,inşallah hayırlısıyla yağar da minicik bile olsa bir kardan adam yaabiliriz.
.....
Yukardaki de gerçeğini bulamayanlar için plastik ,kandırmaca bir kardan adam..
....
Burakçığım son günlerde yumurcak hayranı. Bayıla bayıla izliyor. Dediğim gibi Kayyu gerçek bir karakter kadar etkili hayatımızda.Hatta şu anda ben yazarken bile Onu izliyor.
Tabi mecburen biz de...Bazen lütfedip "Her zaman her zaman Yumurcak olmaz anne, biraz haber izleyelim" demez mi? :)